On bin yıl önce yaşamış insanların yedikleriyle bizim bugün yaptığımız yemekler arasında nasıl ortaklıklar var? Kamereddin kayısısı gibi meyvelerin, muhallebi gibi tatlıların isimleri nereden geliyor? Punch diye bilinen içkinin çıkış yeri ilk başta tahmin edebileceğimizden daha yakında olabilir mi? Osmanlı mutfağı Avrupa mutfaklarını nasıl etkiledi? Yemekte çatal bıçak kullanma âdeti, sofrada sohbet etme alışkanlığı ne zaman yaygınlaştı?
Avcılıktan Gurmeliğe Yemeğin Kültürel Tarihi bir mutfak kültürü tarihinden fazlası: Özgün kaynaklara dayanan ve dipnotlarına kadar her köşesinde karşılaşabileceğiniz ilginç bilgileriyle, içerdiği ufuk açıcı saptamalar ve eğlenceli anekdotlarla, kapsamlı bir incelemenin yanı sıra keyifli bir okuma da vaat ediyor. Priscilla Mary Işın’ın şu sözleri, okurların kitapta bulacağı dünyanın zenginliğine dair ipuçları veriyor: “Yediğimiz yemek ve yiyeceklerin hepsi geçmişi yansıtır. Bu durum Türkiye’nin mutfağına baktığımız zaman özellikle dikkat çekicidir. Buna sayısız örnek verilebilir: On bin yıl önce ilk çiftçilerin haşlanmış buğday yemeğinden miras kalan aşure, eski Anadolu medeniyetlerinden boza, eski Yunanlardan zeytinyağı, Romalılardan lokma, Hindistan’dan patlıcan, İran’dan yahni, Orta Asya’dan mantı, Ortaçağ Arap mutfağından muhallebi, Afrika’dan bamya, Avrupa’dan salça, Amerika’dan mısır...”
Yemeğin Kültürel Tarihi gıdaların, yemeklerin, pişirme tekniklerinin, sofra alışkanlıklarının ve adabının kültürden kültüre, ülkeden ülkeye, kıtadan kıtaya yaptığı seyahatlerin sürprizlerle dolu hikâyesi; yemeklerin coğrafi sınırları tanımadığının, küreselleşmenin önce mutfaklar sayesinde gerçekleştiğinin kanıtlarıyla dolu bir kitap.